Huzur Hakkı Neye Göre Belirlenir? Bir Kaos, Bir Komedi!
Huzur hakkı… Hani o “sana biraz huzur versinler” dediğimiz, aslında öyle karmaşık ve derin bir konu ki, bazen sadece tek bir çay molası bile bu hakkı elde etmenin yolunu açabilir! Ama… ya gerçekten “huzur hakkı” nedir? Ve bu hakkı neye göre belirleriz? Hadi bunu eğlenceli bir şekilde anlamaya çalışalım, hem de her iki tarafın, yani erkeklerin çözüm odaklı, kadınların ise empatik bakış açılarını biraz mizahi bir şekilde harmanlayarak!
—
Bir düşünün, Gökhan ve Elif var. Gökhan, gündüzleri iş yerinde, akşamları ise evde! Gökhan için huzur hakkı, çözülmesi gereken tüm problemleri çözmek demek! O, akşamları “Çalışmadığım zaman huzurlu olamam,” diyor ve bir dosyayı daha açıp orada saatlerce kayboluyor. Gökhan’ın tek amacı, her şeyi çözmek ve sonunda başardığı için mutlu olmak. Yani, huzur hakkı onun için tam olarak “Hadi bakalım, şu işi halledeyim de sonra huzur içinde uyurum” demek!
Elif ise… Elif’in huzur hakkı tanımı Gökhan’ınkinin tam tersi! Elif’in huzuru, Gökhan’ın “çalıştığı” anların tam karşısında, onu izleyip “Yapma, biraz rahatla!” demekle başlar. Elif için huzur, yavaşça bir fincan kahve alıp, Gökhan’a “Bugün nasılsın?” diye sormak, sonra birlikte akşam yemeği yemek ve günün stresinden arınmaktır. Eğer Gökhan onu dinlemeye başlarsa, Elif’in huzur seviyesi tavan yapar!
Gökhan, “Beni rahat bırak, çözmem gereken çok şey var!” derken, Elif’in içindeki huzur bir anda kaybolur. Çünkü o, Gökhan’ın huzurunu bulamadığını görünce kendi huzurunu da kaybetmiş olur. Yani, “Huzur hakkı neye göre belirlenir?” sorusunun cevabı, aslında herkesin bireysel bakış açısına ve yaşam tarzına bağlıdır.
—
Bir başka açıdan bakalım: Huzur hakkı neye göre belirlenir? Çalışkanlık mı, yoksa başkalarının derdini dert edinme mi? Hadi biraz bu soruyu eğlenceli bir şekilde keşfe çıkalım! Erkekler çözüm odaklı, kadınlar ise empatik yaklaşır dedik. Peki ama çözüm odaklı olmanın anlamı ne? Huzur sağlanır mı?
Gökhan örneğinde olduğu gibi, erkekler genellikle her soruna bir çözüm arar. O ne zaman huzurlu olur? Sorunları çözmeye başladığı anda! Bir bakarsınız, Gökhan size bir öneri yapıp “Bunu yap, bunu da şöyle çöz” derken, hiç farkında olmadan gününü kurtardığını sanır. Oysa, Elif bir problem karşısında “Bunu yapmaya ne dersin? Ama önemli olan senin nasıl hissettiğin, o yüzden rahat olman çok daha önemli,” diyerek tamamen empatik yaklaşır ve Gökhan’ı neşelendirmeyi başarır. Bu, Gökhan’ın çözüm odaklı bakış açısının tam zıttıdır.
Kadınlar ise, huzuru “hissetmek” üzerine kurarlar. Onlar için huzur, çözümden çok hissettikleri bir durumdur. Gökhan gibi strateji odaklı yaklaşan birini sakinleştirmenin en kolay yolu nedir? Elif çok iyi biliyor: Gökhan’ı yalnızca dinlemek ve ona “Birlikte hallederiz,” demek! İşte huzurun sırrı burada gizli. Bu kadar basit! Erkeklerin yaptığı gibi sürekli çözüm aramaya gerek yok.
—
Sonuçta, huzur hakkı, kişisel olarak neye değer verdiğimizle belirlenir. Gökhan için bu, başarılı olmak ve her şeyin düzgün gitmesi demekken, Elif için huzur, karşılıklı anlayış ve bir arada geçirilen kaliteli zaman demek. İkisi de doğru! Huzur, ne kadar çözüm arasanız da, hissettiklerinizle alakalıdır. Ve belki de huzur hakkı, her birimizin iç dünyasına göre farklılık gösteren bir yolculuk.
—
Peki ya siz? Huzur hakkınızı neye göre belirliyorsunuz? Gökhan gibi çözüm odaklı mısınız yoksa Elif gibi empatik ve ilişkisel bir yaklaşımı tercih ediyor musunuz? Yorumlarda buluşalım, bakalım kim ne düşünüyor!